...Adamın sözü biter bitmez Ali birliklerine hücum emri verdi. Okçular, kalkanların himayesinde atışlarına başlarken, aniden beklenmedik bir şey oldu. Kale kapısı açıldı ve en az beş yüz kişi üzerlerine hücum etti. Yaklaşık elli kişi Ali’nin üzerine, geri kalanı da diğer tarafa saldırdılar. Müslümanlar böyle bir karşı saldırı beklemiyorlardı. Üzerlerine yağmur gibi ok yağıyordu. Kale önünde kıran kırana savaş devam ederken Ali sağ elinde kılıcı olduğu halde sol eliyle mızrağı başının etrafında daire şeklinde döndürerek düşman çemberini kırıp kaleye doğru koşmaya başladı. Herkes şaşırmıştı, ne yapmak istediğine kimse bir anlam verememişti. Hemen kale kapıları kapandı. Kaledekiler, bu hareketleriyle dışarıdaki arkadaşlarını bile bile ölümün kollarına atmışlardı. Ali ise kale kapısına doğru koşmaya devam ediyordu. Düşmanla aralarında beş-altı adım vardı.
O hızla hendeği atlayıp karşıya geçti. Kapının demir halkalarını tutarak, “Ya Allah” deyip herkesin şaşkın bakışları altında koca kapıyı yerinden söktü ve değirmen taşı gibi başının etrafında döndürerek çevresini saran düşman savaşçılarını dağıttı.
Daha sonra elindeki kapıyı hendeğin üzerine fırlattı. Artık kapı açılmış, köprü kurulmuştu.
Bu kitapta, tarihte eşine az rastlanır yiğitlerden biri olan Hz. Ali’nin hayat hikâyesini, savaşlarını, İslam’a olan hizmetlerini, en acımasız savaşçıların bile korkudan karşısında nasıl titrediğini ve ne kadar şefkatli bir baba olduğunu okuyacaksınız…
Yorum / Soru ekleyebilmek için üye olmanız gerekmektedir.
Ortalama Değerlendirme »